DUO’nun hep savunduğu gibi astroloji parmak izi kadar kişiseldir. Nasıl insanların 12 burca göre kategorize edilmesi mümkün değilse, 12 burca göre yazılan yüzeysel yorumların da hayatınızda karşılık bulması ve “tutması” o kadar imkansızdır. Astrolojik öngörü sistemi, haritanın sadece güneş burcunun değil, tüm dinamiklerinin aldığı etkileri 3-4 ayrı yöntemle detaylı bir şekilde inceler. Burç yorumlarının bahsettiğimiz yöntemle ilgisi sıfıra yakındır.

Bu sorunun cevabı hem hayır hem de evet.

Geleceği tahmin etmekten kasıt genelde kesin ve net ifadelerle gelecekte ne olacağını birebir bilmektir. Bu çerçevede astroloji geleceği tahmin edemez. Çünkü astroloji sembol “yorumlama” sanatıdır ve yorumlanan sembollerin birden fazla anlamı vardır. Önemli olan o sembolün temsil ettiği ana fikrin (arketip) hayatınıza girecek olmasıdır. Ne şekilde gireceği ise astroloji tarafından bilinemez. Diğer taraftan sembolün temsil ettiği ana fikrin yorumlanması bile karşılaşılacak olaylara bakış açınızı değiştirebilir, ihtimalleri sınırlar ve o dönemi daha bilinçli yaşamanıza yardım edebilir.

Soru astrolojisi ise spesifik bir soruya belirli kurallar çerçevesinde kesin ve net cevaplar verebilir. Burada önemli olan sorunun genel geçer olmasındansa güncel olaylara referans vermesi, hayatınızda önemli bir yer teşkil etmesi ve astrolojinin yol göstericiliğinden yararlanma ihtiyacıyla sorulmasıdır. Sorunun kapsam, amaç ve gereklilik kıstaslarına göre düzeltilmesi gerekebilir. Özet olarak geleneksel astrolojinin detaylı kural ve yapısına uyan soruların cevaplarını soru astrolojisiyle aramak mümkündür.

Astroloji bin yıllardır kullanılan bir sembolizm okuma tekniğidir. İnsanın yeryüzünde olanla gökyüzünde olanı bağdaştırma çabasından doğmuştur.

Sembolizmle uğraşır ve yorumlamaya dayanır. Herhangi bir neden sonuç ilişkisi kurma temeline dayanmadığı için bilimsel değildir. Diğer yandan geleceği birebir okuma gibi bir kahinlik iddiası da yoktur.

Astrolojinin yaptığı asıl şey gökteki gezegen ve yıldızlara bir anlam atfetmesi, gökyüzündeki hareketleri ve etkileşimleri bu çerçevede yorumlamasıdır. Bu yorumlamalarda bin yıllardan beri yapılan gözlemler neticesinde biriken bir tecrübeyi kullandığı için kadim bilgi olarak geçer. Dolayısıyla astroloji içinde tarih, felsefe, kültür ve psikolojiyi barındıran bir sistemdir.

Bu sistemi açıklamak tek bir cevapla sınırlandırılamasa da astrolojinin nasıl çalıştığına dair farklı bakış açıları geliştirilmiştir. DUO’nun astrolojiye bakışını daha detaylı olarak bir yazı serisinde işleyeceğiz.

En çok bilinip en sık yanıltan popüler astroloji aracı 12 burç astrolojisidir. Siz hiç kırmızı ışıkta bekleyebilen Koç burçları, kindar olmayan Akrep’ler tanımadınız mı? Tabii ki tanıdınız.

12 burç astrolojisinde kendimize ait burç olarak bildiğimiz ve takip ettiğimiz aslında “güneş burcu”muzdur. Güneş burcu doğum haritamızdaki temel ayaklardan olmasına rağmen, onlarca değişkenden sadece biridir. Haritadaki diğer etkiler göz ardı edilerek, kişilikleri güneş burcuna göre sınıflandırmak eğlenceden öteye geçmeyen bir klişedir. Kimse 12 burç kalıbından birine tamamen sığmaz, sığması da gerekmez.

Dünyadaki 7 milyar insan tek bir gökyüzü hareketinden nasıl aynı anda etkilensin?

Yeniay, dolunay ve tutulmalar çoğu zaman bizim de gözlemleyebildiğimiz astronomik olaylardır ve popüler astroloji tarafından yıl boyu astrolojiyi gündemde tutmak için kullanılmaya çok açıktır. Konu çok ilgi çektiği için yine de her yıl defalarca yazılarını okur, içlerinde kendimize dair bir şey bulmaya çalışırız. Ancak bu genel geçer yüzeysel yorumlar astrolojiye olan ilgiyi suiistimal etmekten öteye geçemez.

Örneğin tutulmalar popüler astrolojinin en sevdiği konulardan biridir. Her tutulma hakkında büyük cümleler kurularak, tutulma döneminde kişilerin hayatlarında büyük değişikliklerin olacağı ima edilir. Yılda ortalama 4 tutulma olur, hangimizin hayatı yılda 4 kere köklü olarak değişiyor?

Benzer şekilde, yeniay/dolunay yorumlarında da tutarsızlıklar vardır. Her yılın aynı ayı meydana gelen yeniay ve bir dolunay aynı burçlardadır. Dolayısıyla bunlarla ilgili yazılan yorumlar her yıl tekrar eder ve neredeyse hemen hemen aynıdır. Bunun yanısıra gökyüzü olayının haritasını yorumlayan yazılarla da karşılaşabiliriz. Bu yazıların aslında kişisel haritalarla bağlantısı sıfırdır.

Son olarak da günlük yorumlar için aynı şeyi söyleyebiliriz. Bu yorumlar Ay’ın içinde bulunduğu burç ve açılarına dayanarak yapılır. Oysa astrolojik öngörüler hiyerarşisinde bu çok minör bir etkidir. Esas olan sizin haritanız ve orada ne olduğudur. Bu nedenle “Bugün ilişkiler için iyi bir gün” derler ama siz o gün sevgilinizden ayrılabilirsiniz.

Burada bilinmesi gereken şey şudur ki bir tutulma/dolunay/yeni ay ancak belirli koşullarda belirli kişilerin haritasını, dolayısıyla hayatını etkiler.

Astrolojiyi, kişiliğiniz ve yaşadığınız olayların derinliğini size anlatan, zorlandığınız dönem ve konularla ilgili olarak size yardımcı olan, bakış açınızı sorgulayarak içinden geçtiğiniz zaman dilimine getirdiğiniz yorumları zenginleştiren bir yol gösterici olarak düşünün.

Bu rehberin elinde dilini bilmediğiniz kadim bir pusula var. Bu pusulayı kullanarak, geçtiğiniz yolu tercüme ederek sizi desteklemeye çalışıyor. Belki size sırtına alıp sonuç çizgisine kadar taşımıyor, ancak oraya bilinçli ve güçlü gelmenizi sağlamaya da kararlı. Böyle bir rehberiniz olsa, yolda tek başınıza olmadığınıza sevinmez miydiniz? Astrolojinin tılsımı işte bu yol arkadaşlığı.